( 01 )
6ÜSTÜSU - Derinlikler
( 02 )
Education
( 03 )
Suyun hayatla ilişkisini öğrenebilmek, suyun bizlere ne demek istediğini anlamak üzere bazı sorular sorduk.
Olası ihtimalleri sorarken daha fazla sorunun olacağının farkındayız.
Bu projemizde cevap vermek mertebesinde görmüyoruz kendimizi. Cevapların kişilere ait olduğu düşünüyoruz.
genel olarak soru sorarak anlamağa çalışıyoruz.
hayatta her şey görünürde olabilir de olmayabilir de..
peki Minyatür bunun neredesin de?
bu proje içinde tek bildiğimizden emin olduğumuz cevap bu.
İÇİNDE
I'm a paragraph. Click here to add your own text and edit me. It’s easy. Just click “Edit Text” or double click me to add your own content and make changes to the font. Feel free to drag and drop me anywhere you like on your page.
Seminar name. Click here to edit me.
May 28, 2023
Hayvan, canlılar dünyasının ökaryotlar (Eukaryota) üst âlemindeki hayvanlar (Animalia) âleminde sınıflanan canlıların ortak adıdır. "Hayvan" sözcüğü, günlük kullanımda esasen insan dışı nefes alan ve hareket eden şeyleri ifade etmek için kullanılırsa da biyolojik bağlamda insanı da içerir. Hayvanlar âleminin bilimsel ve Latince adı olan "Animalia" terimi ise yine Latince olan ve "yaşayan" ya da "ruh" anlamına gelen animadan türetilmiş animal sözcüğünün çoğuludur. Hayvanlar âlemini tanımlayan bir başka Latince bilimsel terim de Metazoa'dır.
hayvanlar ile yakınlaşınca Su gibi SAFLAŞIR Mıyız?
hayvan
ağaçlar sıklaştıkça, sert Rüzgâr’larda dallarının birbirlerine destek olması sayesinde kendilerini kırılmaktan koruyabilirlermiş.
ağaçlar safları sıkı tutabilir mi?
Safları sıkı tutarsa daha çok oksijen üretebilir mi?
Ağaçlar oksijen üretiyorsa, insan susuz ve oksijensiz
yaşayamıyorsa, suyun içinde de oksijen varsa ve
hepsi için oksijene ihtiyacımız varsa, ağaçlarla
safları sıklaştırmalı mıyız?
ı Hücrelerin ihtiyacı olan maddeleri hücreye taşımak,
ıı Hücrelerin fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için gerekli
olan katı maddelerin çözünmesini sağlamak,
ııı Hücrelerde metabolik faaliyetler sonucu oluşan atık maddeleri boşaltım
organlarına (böbrek, akciğer, deri, sindirim kanalı) taşıyarak vücut
dışına atılımını sağlamak,
ıv Vücut ısısını dengede tutmak, (suyun doğal sıcaklığı 0.01 °C / 273.16 Kelvin
611.73 Pascal / 0.0060373 ATM)
v Kanın hacmini dengelemek,
vıBesinlerin sindirimine yardımcı olmak,
vıı Beyin, omurilik gibi bazı organları dış etkenlerden korumak, suyun görevleridir.
SUYUN İNSAN VÜCUDUNDAKİ GÖREVLERİ
OCAK 3, 2017
Su, molekülleri arasındaki güçlü kohezyon kuvveti nedeniyle oluşan yüksek yüzey gerilimine sahiptir.
Bu görülebilir bir etkidir, örneğin, küçük miktardaki
su çözünemez bir yüzey üzerine (örn: polietilen) konduğunda, su, diğer madde ile beraber düşene dek kalacaktır.
su molekülleri düşene kadar beraber kalırlar.
Ocak 3, 2017
Deniz suyunun Ağaca yapışma çabası var mıdır?
February 23, 2023
Ocak 2, 2017
Suyun sekliğini sağlayan kohezyon maddesi, adezyon kuvveti ile çarpışarak suyu daha sek hale getirir.
Molekülleri sekleşen su, artık daha yumuşak ve saftır.
Suyun rengini ve tadını sekliği belirler.
SAFLARI SIKLAŞTIRALIM
Ocak 03, 2017

Adezyon: Farklı iki maddenin molekülleri arasındaki çekim kuvveti // birbirinden farklı yüzeylerin birbirlerine yapışma eğilimi.
Çiğ taneleri örümcek ağına adezyon kuvveti uyguluyor. / yapışıyor.
Kurbağanın ıslak dikey yüzeye uyguladığı adezyon kuvvetini wikipedi'den izleyebilirsiniz..
-
Suyun kohezyon ve adezyon yetenekleri, suyun belirli kılcal yapılar içinde kopmadan yükselmesine ve taşınmasına yardımcı olur. Bu da bitkilerin karada yaşamlarını sürdürmeleri açısından önem arz eder.

yağmur suyunun toprağa yapışma
çabasını önleyen şemsiyeler de var mıdır?
Su akar yolunu bulur mu?
her yol bilinebilir mi?
İNSAN’IN %60 -70 İ SU İSE, SU YAKINLAŞTIKÇA
SAFLAŞIYORSA İNSAN DA YAKINLAŞTIKÇA
SAFLAŞIR MI?

Olabilir de Olmayabilir de!...
-
İnsan yakınlaştıkça saflaşıyor ise yakınlaşmak eylemine karşı koyuyor oluşu saflığına, yumuşaklığına karşı koyuyor oluşundan mı kaynaklanıyordur?

kuvvet ile muhtemel diye cevap veriyor mudur eşşek?
su yanıcı değilse günlük su ihtiyacımız kadar suyu içersek alev almaz mıyız?
su içmiyorsak alev alır mıyız?
su içmeyince alev alıyorsak ölmez miyiz?
alevimizi sabit tutmak için mi su içmiyoruz?

su molekülleri düşene kadar beraber kalırlar.
insan da %60-70 sudan oluşuyorsa; acaba su gibi düşene kadar beraber kalabilir mi?
%1: Susuzluk hissi, ısı düzeninin bozulması,
performans azalması,
%3: Vücut ısı düzenin iyice bozulması,
aşırı susuzluk hissi,
%4: Fiziksel performansın %20-30 düşmesi,
%5: Baş ağrısı, yorgunluk,
%6: Halsizlik, titreme,
%7: Fiziksel faaliyet sürerse bayılma,
%10: Bilinç kaybı,
%11: Vücut dirençsizliği, olası ölüm,
%12: %97 oranında ölüm,
%15: %100 ölüm.
ATEŞ
Su yanıcı bir madde değildir. Bu özelliği nedeniyle ateş söndürücü olarak kullanılır.
Fakat suyun bileşimindeki Oksijen yakıcı bir gazdır, Hidrojen ise yanıcı bir gazdır.
Oksijen ve hidrojen birleşerek söndürücü olan suyu oluşturur. *.*
Altı üstü Su Ateşimizi Alır mı?
Ocak 3, 2017
İstanbul’da doğan sanatçı, hocası Ord. Prof. Dr. Süheyl Ünver'in Tıp Tarihi Kürsüsü'ndeki Geleneksel Türk Sanatları Atölyesi’ne 1970-1978 yılları arasında devam etti. Azade Akar, Melek Antel, Cahide Keskiner ve Ülker Erke'den Minyatür dersleri aldı.1976’da Türk Süsleme Sanatları Eğitim Merkezi’nde eğitimini tamamladı. 1989-1992 yıllarında Antalya’da Turistik bir otelin Sanat yönetmenliğini yaptı, minyatür dersleri veridi ve Türk süsleme sanatlarını, minyatürü tanıtıcı etkinliklerde bulundu.
1992’de Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Deontoloji Anabilim dalı bünyesinde faaliyet gösteren Ahmet Süheyl ÜNVER Geleneksel Türk Sanatları Atölyesi’nden onur belgesi aldı. Türkiye’nin şehirlerini tarihi ve kültürel özellikleriyle yansıttığı minyatürleri 2005’de Türkiye Aile Sağlığı Planlaması (TAP) vakfı tarafından kartpostal olarak basıldı. Eserleri aralarında Atatürk Müzesi ve Basın Müzesinin bulunduğu çeşitli kamu koleksiyonlarının yanı sıra yerli ve yabancı özel koleksiyonlarda yer almaktadır.
1989’dan günümüze Minyatür çalışmalarını bağımsız olarak İstanbul’da sürdüren GENCER, 2012’den beri Mimsanat Akademisi bünyesinde minyatür eğitimi vermeye devam etmektedir. Seçilmiş sergileri arasında Galeri Ansan - Antalya (1992); Gül Mine Galerisi - İstanbul (1996); Atatürk Müzesi - İstanbul (2002); Deniz Müzesi - İstanbul (2009); “Geleneksel Türk Kitap Sanatları, Bugünün Ustaları” sergileri - İstanbul (2008-2010); All Arts İstanbul – Lütfü Kırdar Kongre ve Sergi sarayı (2013); Beyoğlu Belediyesi Sanat Galerisi Çağdaş Minyatüre Bir Bakış -İstanbul (2014), Amerika Diyanet Merkezi - ABD Maryland (2016) bulunmaktadır. Sanatçı bireysel 17 sergi açmış 140’a yakın karma sergi açmıştır.
DİNLE DERİM. RESİMLERİ ANALİZ EDERKEN.
1987 YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MİMARLIK FAKÜLTESİ MİMARLIK
bölümünün’den mezun oldu.
1991 yılında aynı üniversitenin YAPI FİZİĞİ ANABİLİM dalında yüksek lisansını tamamlayan
KESGÜN, MİM YAPI MİMARLIK Aile Şirketini kurucularından oldu.
Mimarlık çalışmaları devam ederken 2000 yılında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Deontoloji ve Tıp Tarihi Anabilim dalında ORD. PROF. DR. A. SÜHEYL ÜNVER Nakışhanesi'nde GÜLBÜN MESARA, JALE YAVUZ, İLHAN GÖKŞEN’den Tezhip icazeti aldı.
Mimar ve Minyatür Sanatçısı NUSRET ÇOLPAN'dan da Minyatür dersleri aldı.
Bu süre zarfında Minyatür ve Tezhip dalında pek çok karma sergiye katılarak sergi katalogları ve yayınlarında yer aldı.
2003 yılında Artemis Heykel Döküm Atölyesinde Takı Tasarımı ve Üretimi eğitimi alarak Takı ve Heykel Sergilerine katıldı.
Fatma KESGÜN’ün aldığı Mimarlık eğitimi ve Sanata olan gönül yakınlığı, 2011 yılında Mimsanat Akademisinin kurucularından biri olmasını sağlayarak; tüm birikimini paylaşmak üzere yeni bir boyuta taşıdı.
Klasik Türk Sanatları ve Klasik Türk Musikisi üzerine eğitim veren Mimsanat Akademisinde Yöneticilik yapman KESGÜN, aynı zaman da hocası Minyatür Sanatçısı Nilgün GENCER’le birlikte Minyatür çalışmalarına devam etmektedir.
Minyatür Sanatçısı
Eylül, İSTANBUL

İNSANOĞLU SUYU MARSTA ARAMAYA GİDİYOR AMA ARADIĞI KENDİNDE.
Y.Mimar - Minyatür'e girdi
1966, Denizli
Sanat Danışmanı - Minyatür'e girdi
1983, İstanbul
I içime su serptin - mercan
II içime su serptin - gökkuşağı
III içime su serptin - kozmoz
IV içime su serptin
Tam da insanın tadının ne olduğunu keşfediyordum! Dinlemeyi, duymayı...
Okumak izlemek ile olurmuş. Tam bunu duyduğumda mucize kapımı yeniden çaldı bir Kadından, Sultandan.
Bana dinle dedi yeniden hayatını.
Eskizlerini paylaştı, renklerini verdi ve okuma zamanı dedi. Aylarca eskizleri okudum. İnsanın kendini okuması meşakkatli, bir o kadar da zevkliymiş.
Bana neyin geldiğini, neyi öğrenip, aktarmağa vazifeli olduğumu anlamağa çalıştım. Bu süre zarfında anladıklarımdan biri Minyatür’ün her bir noktasının Dünya oluşuymuş, varlık oluşu.. Sadece içine girip yaşayınca anlaşılan hissedelinen. Tıpkı insan gibi. Mânâsını anladığımı umuyorum ve hissediyorum ki tüm bu çalışmalar bilincin bilmediği yerden geçerek Nilgün Gencer aracılığıyla bana "bize" iletildi. Aktarmağa çalıştım.
Nilgün Gencer ile birlikte çalışmak varlık deneyimiymiş.
Bütünlük diyen bir kadın herkese nasıl kendine aktarılan özel ruhu aktardı güzellikle, renklerle izlemek onurunu yaşadım.
Tüm bu günlere gelmemize vesile olan varlıklara ithafen...
teşekkürler. “İçime Su serptiniz.”
Bu çalışmada Mercan Çocuğu temsil etmektedir.
Su molekülleri incelenmiş ve resmedilmiştir.
Düaliteye vurgu yapılmış.
Yüksek öğrenimini önce Edirne’de (Trakya Üni. Myo. Geleneksel Türk El San'atları bölümünde) sonra İzmir de (Dokuz Eylül Üni. Güzel San'atlar Fakültesi Halı Kilim Es.Kumaş ve Desen bölümünde) tamamladı. Üniversitede almış olduğu fotoğraf eğitimi vesilesiyle, çekmiş olduğu fotoğraflardan yola çıkarak özel tasarımlar yaptı. Akhisar fotoğraf yarışmasında sergileme ödülü aldı. İTHİB 3. Halı tasarım yarışmasında 4. oldu. Sektörde önemli yurtdışı fuarlarında ziyaretçi ve Türkiye’yi temsilen katılımcı olarak yer aldı. UİB 2. Türkiye Ev Tekstili tasarım yarışmasında profesyonel banyo kategorisinde 2. oldu. İTHİB 1.Ev tekstil yarışmasında perde kategorisin de 1. oldu. Ev tekstili sektöründe firmalara desen ve koleksiyon hazırladı, sektörde ki köklü halı firmalarıyla çalıştı. 2012’de Mimsanat Akademisiyle tanıştı ve bu tarihten itibaren Mimsanat Akademisinde san'at danışmanlığı yapmakta. Ord. Prof. Dr. Süheyl Ünver beyefendinin yolunda ilerleyen, Mimsan'at akademisi sanatçıları ile Türk sanatları alanında eğitimine devam etmekte ve bir fiil mesaisini sürdürmektedir. Minyatür alanında ki çalışmalarına 2012’den beri hocası minyatür sanatçısı Nilgün Gencer hanımefendi nezaretinde devam etmekte.

Kimya Mühendisi - Minyatür'e girdi
1963, İstanbul
1963 yılında İstanbul da doğdu.
1986 yılında Yıldız Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünden mezun oldu. 2000-2005 yılları arasında Ressam Nihat Abat atölyesinde resim çalışmaları yaptı.
2009/2012arası Hiç atölyesinde Ayten Pelit ile çalıştı. 2012 yılından beri Mimsanat Akademisinde minyatür sanatçısı Nilgün Gencer hanımefendiyle birlikte Minyatür çalışmaları yapmaya devam etmektedir.
I Zamanda yolculuk - Hz. Süleyman'a yaşam suyunun ( Âb-ı Hayat'ın) getirilmesi
II Derinlikteki renkler
III Atlantis
IV Zamanda yolculukb ( Hz. Mevlana ve su canavarı sevakıb-ı Menâkıb )
V Zamanda yolculuk ( 2 Melek Hz. İsa'yı göğe uçururken)
VI Zamanda yolculuk ( Hamse-i İskendername)
VII Yaşam Döngüsü
VIII Zamanda Yolculuk ( Yunus Peygamber )
6ÜSTÜSU – DERİNLİKLER Minyatür projesi ilk konuşulmaya başlandığında denizler, okyanuslar, deniz derinlikleri ile ilgili bir çok araştırma yaptım.
Denizin altı, geçmiş medeniyetler, Osmanlıda denizin ve suyun tasvir edildiği minyatürler.. Araştırma çalışmaları ardından önce fon kartonların hazırlanması işlemi ile yol aldım ve eserler şekillenmeye başladı. NİLGÜN GENCER hocamın yönlendirmesi ve danışmanlığında bir yolculuk başlamış oldu. Önce “Yaşam Döngüsü” adını verdiğimiz minyatür ortaya çıktı.
İzlanda açıklarında çekilen National Geografic’te seyrettiğim belgeselden esinlenerek ringaların göçünü minyatürleştirdik. Deniz canlılarının bu göçten kendi nasiplerini almalarını işledik.
Daha sonra denizin derinliklerin renklerini çalıştığım Bahamalar Atlas Okyanusun derinliklerindeki muhteşem renklerini çalıştığım “Derinlikteki renkler” adlı eserler çıktı.
Sonrasında geçmiş medeniyetleri araştırırken Atlantis Uygarlığını yok oluşunu tasvir etmeye çalıştığımız minyatür ortaya çıktı insanların hırslarını ve savaşçı oluşunun bir uygarlığı yok edişini öğrenmiş oldum.
Bu arayışlar sırasında “Zamanda yolculuk” serisi ortaya çıkmaya başladı. Bu çalışmalarda 15.ve 16 yüzyıllarında su ve deniz ile bağlantılı minyatürleri incelerken geçmişte minyatür sanatçıların dini adamları ve peygamberleri işledikleri minyatürleri geleceğe taşırken geleneğe saygı göstererek günümüze minyatürüne kendi bakış açımı da ekleyerek deniz ve okyanuslardaki dalgaları ile kendi içsel yolculuğumu da ekledim minyatürler.
Bu yolculukta Yunus peygamberin kurtuluşu ile başlayan yolculuğum, “HAMSE-İskender nâme”, “Hz. İsa’nın göğe yükselişi”, “Hz Mevlana’nın su canavarından bir inci alması”, “Hz Süleyman’ın Abu Hayat suyunu bulmasını” tasvir eden minyatür ile son buldu.
Bu yolculukta bana eşlik eden beni yönlendiren başta çok değerli hocam NİLGÜN GENCER’ e bana gösterdiği rehberlik için çok teşekkür ederim. "Bu yolculukta su ile arındığımı sadeleştiğimi hissettim."
Aynı zaman bu yolculukta hep birlikte bir sinerji oluşturmamız için ortam oluşturan Mimsanat Akademisi kurucu ortağı ve yöneticisi Fatma KESGÜN’e ve değerli Mimsanat Akademisi ekibine çok teşekkür ederim.
Bu projede gönül birliği yaptığım bütün arkadaşlarıma da destekleri için ayrıca teşekkürler.
I Yakalanış
II Nefes
III Derinlik
IV Açılış
V Değişim
VI Çıkış
VII Yaşatmak
VIII Mücevher
IX Teşekkür " Şükür"
X Meğer
Hayal derinlikleri, gerçeğin ta kendisi! Su projesine başlarken Hocamın gözümüzün görmedikleri derinlikleri görelim yönlendirmesiyle su altı belgeselleri izleyerek, fotoğraf sergileri gezerek, su hakkında yazılmış tezleri, dergileri, makaleleri okuyarak düşüncelerimi zenginleştirmek amacıyla araştırmalarıma başladım.
Suyun medeniyetlerin kurulmasından insanların
oluşumuna kadar olan süreci, yıllarca dilimize pelesenk olan atalarımızın sözlerinin içinden geçmek bu projenin oluşumuna katkı sağladığı gibi bana da dinletti kendimi. Yapacağımız konuları seçerken kendimi heyecanlandıran konuları seçmiştim.
AĞ, NEFES, DERİNLİK.
Bu üç resmi bitirip yan yana dizdiğimde hocamın hep söylediği “Minyatür konuşan resim” söylemiyle ilk kez yüzleşmiştim. Zira resimler beni anlatıyordu onları duyabiliyor olmak benim için muazzam ve heyecan verici bir deneyimdi. 4.resim olarak 2008 de yaptığım minyatürümü revize ederek konumuza dahil etmek istedim. Her fırça darbesiyle resim burayı da düzelt diyordu. Bir yandan keşke çerçeveden çıkartmasaydım, diğer yandan hocam ne kadar geliştirmiş diye düşündüğüm anda hoca düşüncelerime dahil olarak “Çeşmeleri açalım” dedi. Musluklar gürül gürül akıyor serinliği içimi ferahlatıyordu. Değişim başlamıştı. Hocam bir “Söz” bul yola çıkacak dedi. Üzerinden birkaç gün geçmişti ki suyun halleri, devinim, halden hale geçiş dedim. Hocam “evet” bu dedi.) Heyecanla suyun buharlaşarak göğe çıkması gökyüzünden tekrar denize ulaşmasını düşünerek küçük bir eskiz yaptım. Yine hocamın beklediği performans değildi, sınırların var dedi. Coş ve sınırlarını kaldır! Devinimle evrilmeye başlamıştım bile. Zemin boyadım kendime göre coşkuluydu ama hocama göre gene eksik! Kartonun boya yönünün tersine çevirdi (hayat bizim istediğimiz gibi gitmiyordu .) O resmi ne zaman hocama göstersem başka bir ilave yapıyor resim yine değişiyordu. En son hocamın uyarısı üzerine derinlik hissiyatını oluşturacak rengi boyadım. Endişeliydim, hocamı üzerim duygusunu yaşıyordum.
Ve o gün resmi tekrar kendisine gösterdim içimden değişime hazırım dedim. Değişime hazırım dediğim anda “evet çok güzel oldu” dedi Hocamla aramızdaki mesafenin açıldığını düşündüğüm anda aslında beni getirmek istediği yerde olduğumu gösterdi. Suları açmış, değişime hazırlamıştı. Bundan sonrası şarkı söyleme faslı…. Evet içimdeki devinim gerçekleşmiş suyla yaşamın hüznü ve neşesini resme dökmüştük aşk ve sanatla! Yeryüzünde ormanlar canlıların yaşamasına olanak verdikleri gibi denizin altındaki ormanlarda Mercanlar…ve ben artık içimdekini yaşatmaya başlamıştım. Mercan çalıştım özgürce şarkı söyleyerek. Sonrasında o mercanlar mücevhere dönüştü. O kadar mutluydum ki. Eskiz kullanmadan çizmeye başlamıştım. Hocam yıllarca suyoluyla yunus balıkların eşliği ile geldi. Bilgisinin ışığına tutunarak içimdekini yaşatmama imkân sağladı su ile aşk ile şükrümün resmidir! Anladım ki hocamla çıktığım yolda işittiklerim, gördüklerim, bildiklerim, yaşadıklarım deryanın içinde bir damlaymış meğer! Bana olduğu beni bana sunduğu için müteşekkirim.

Ocak 3, 2017
doğa İle de yaklaşınca SAFLAŞIR Mıyız?
DOĞA
DOĞA
doğa İle de yaklaşınca SAFLAŞIR Mıyız?
Ocak 3, 2017
Türkiye'nin denizcilik alanında en büyük müzesi olan Deniz Müzesi, içerdiği koleksiyon çeşitliliği açısından dünyanın sayılı müzelerinden birisidir.
Mayıs 22, 2017

6ÜSTÜSU - Derinlikler
6ÜSTÜSU - Derinlikler
6ÜSTÜSU - Derinlikler
6ÜSTÜSU - Derinlikler
ÖZGEÇMİŞİ
insan yaşamak için insana ihtiyaç duyar mı?
insanlar yaşamak için insana ihtiyaç duyuyorsa safları sıklaştırmak zorunda mıdırlar?
6ÜSTÜSU - Derinlikler
Mayıs 2017
İSTANBUL BOĞAZI BELEDİYELER BİRLİĞİ
Uzun süredir hazırlık yaptığımız projemizi sahiplenen İstanbul Boğazı Belediye Birliğine teşekkür ederiz.
NEDEN SU ?!
Soru cümlesi aynı zamanda tanımlama cümlesi
NEDEN SU ?!
Sınırları yoktur. Nilgün Gencer
NEDEN SU ?
Çünkü yaşam. Fatma Kesgün
NEDEN SU ?
İçim su. Ceyda Candaş
ÇALIŞMALARI
ÖZGEÇMİŞİ
ÇALIŞMALARI
NEDEN SU ?
Su hayat. Vildan Sisneli
ÇALIŞMALARI
ÖZGEÇMİŞİ
I Çağlar Boyu İstanbul
II Kainatın Derinlikleri - Suyun Devinimi
ESERLERİ
ÖZGEÇMİŞİ
VE YAŞAM BAŞLIYOR
3.8 Milyar yıl önce ilk yaşam belirtileri SUYUN içinde görülmeye başladı. Kimyasal tepkiler mineral dünyasını canlı bir dünyaya dönüştürdü. Tek hücreli canlılar ortaya çıktı. Çok uzun zaman sonra, günümüzden 420 ile 410 milyon yıl önce hayvanlar sudan çıkıp karada maceraya atıldılar.
Yeryüzünde yaşamın oluşmaması için bütün kötü koşullar bir araya gelmişti atmosfer oksijenden yoksundu ve Güneş’in morötesi ışınları Dünya’nın yüzeyini yakıp kavuruyordu. RADYASYONDAN korunabildiği için SUYUN içinde HAYAT başladı.
Daha sonra klorofil yapabilen hücreler oluştu. Klorofil FOTOSENTEZ olayına olanak tanır ve bunun sonucu olarak oksijen gazı elde edilebilir. Atmosfere yayılan oksijen radyasyon tarafından bombalandı; oksijenin üst tabakası zararlı radyoaktif ışınların büyük bir kısmını durduran bir gaza, OZONA dönüştü. OZON oluştuktan sonra HAYAT sudan dışarı çıkabildi. Su yosunları en büyük en önemli OKSİJEN üreticileri olmuşlardır.
DENİZ OKSİJENİ: Başlangıçta yeryüzüne ulaşan yalnızca radyasyondu ve dünyanın atmosferinde oksijen olmadığı için soluk alınamıyor, yanardağlar düzenli bir biçimde patlıyorlardı. DENİZ BİTKİLERİNDEN yayılan oksijen kısa sürede atmosferde toplanıp bir araya geldi. 2.5 milyar yıl önce bugünkünden bin kez daha azdı. 500 milyon yıl önce atmosferdeki oksijenin bugün ki kadar olduğu tahmin ediliyor. Yeryüzünün OZONLA kaplanmaya başlaması da hemen hemen o dönemlere rastlar.
II Kainatın Derinlikleri
Denizler ve okyanuslar yeryüzündeki suların % 95’idir. Ve bu sular tuzludur. Kutuplardaki buzullar bu suların %2’sini hareketsiz bir halde tutarlar. Geri kalan az miktardaki karalardaki tatlı su ise; sulu örtüler, göller, akarsular ve çok az miktarda da olsa atmosferdeki buhardır. Ama bu buhar anakaralardaki bütün hayatın kaynağıdır. O, aynı zamanda suyun devrinin motorudur; buhar yoğunlaşır, yağışlar kayaların içine sızar ya da denizler kadar akar ve sonunda her zaman buharlaşır. Yeraltı suları doğal olarak temizlenirler, insanlar için çok değerli bir servet, sermayedir. Gezegen çapında akıllıca yönetilmesi gerekir. Bu sebepten ötürü HİDROJEOLOJİ bizim geleceğimiz için çok önemli, temel bilim dalı haline geldi.
-
Dünyanın büyük bir kısmı sudur.
-
Okyanuslardaki suyun miktarı 1.500 milyon km’dir.
-
Atmosferde önce buharlaşır sonra yoğunlaşır.
-
Yağmur halinde düşerek denizleri kabartır ve bu sonsuz dolaşım devam eder.
Suyun Devinimi
Su olmasaydı gezegenimiz üzerinde hayat başlayamazdı. Gerçekten de ilkel okyanusta MORÖTESİ ışınların koruması altında ilk canlı varlıklar dünyaya geldi ve çoğaldı. Su olmazsa hayat devam edemez, bizim bütün hücrelerimizde bol miktarda su vardır. Bu şekilde hayvanlarla bitkiler de suyun devri daimine katılırlar. Su topraktan ve kayalardan geçerken buradaki kayaları yeni canlı varlıkları oluşturabilecek madensel tuzlar ile organik maddeleri eritir.
HER ŞEYİN ANASI SU
NEDEN SU ?
İnsanın ve Evrenin özü su. Meltem Bilgin
Tarih Eğitmeni - Minyatür'e girdi
1977 Manisa - Alaşehir
ÖZGEÇMİŞİ
1977 yılında Manisa'nın Alaşehir ilçesinde 3 çocuklu çalışan anne -babanın en küçük çocuğu olarak dünyaya geldi. İlk, orta ve lise öğrenimi aynı yerde tamamladıktan sonra Uygarlıkların gelişimine dair merakı aynı zamanda kendi Türk kültür ve sanat tarihine olan ilgisi onun üniversitede TARİH bölümünü seçmesine neden oldu.
BURSA Uludağ Üniversitesi'nden 1999 yılında mezun olur olmaz aynı yıl İZMİR de eğitim hayatına başladı.
Özel dershane ve kolejlerde 8 yıl pek çok öğrenci yetiştiren BİLGİN 'in Sanata ilgisi küçük yaşlarda Estetik ve Simetrik (Altın Oran) olana ilgi ve hayranlık duymasıyla başladı. Geometrik fraktal çizimler ve doğa betimlerinden esinlenerek oluşturulan desenler özellikle Geleneksel Sanatlara yönelmesinde etkilidir. Tarih bilgisini Sanat tarihi ve mimariyle harmanlayarak Türk Geleneksel Sanatlarında çalışmaya başlaması öncelikle ÇİNİ alanında oldu. Türk-İslam Sanatları İhtisas Merkezi'nde iki yıl Çini desen tasarım ve uygulama dersleri aldıktan sonra (2015-2017) yıllları arasında Hırkai Şerif Vakfı'nda Levent KUM (Mimar Sinan Ünv. ve İsmek Çini bölüm başkanı) aldı derslerle eğitimini geliştirdi. Aynı zamanda Minyatüre ilgisi hem yazma eserleri okumaya başlaması ve Minyatür Çiniye uygulamak istemesiyle başladı ancak bu istek büyük bir tutkuya dönüşerek iki sanat onun için ayrılmaz vazgeçilmez bir tutkuya dönüştü. Minyatür çalışmalarına Süheyl Ünver ekolünden yetişmiş Değerli sanatçı Nilgün GENCER ile başlayan sanatçı halen Mimsanat Akademisi'nde çalışmalarını devam ettirmekte...
1991-1992 yılları arasında “Geleneksel Türk nakışı” eğitimi, 2000-2003 yılları arasında “Ahşap boyama” eğitimi, 2009 yılında BUSMEK (Bursa Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Eğitim Kursları) “İpek Kozası El Ürünleri” eğitimi aldı. 2009-2016 yılları arasında TC Kültür ve Turizm Bakanlığı Tezhip Sanatçısı Arife Aktuğ tarafından, Bursa Irgandı Köprüsü’ndeki atölyede “Tezhip” eğitimi aldı. 2016 yılı itibariyle Minyatür Sanatçısı Nilgün Gencer tarafından, Mimsanat Akademisi’nde “Minyatür” eğitimi almaya ve 2016 yılı itibariyle Tezhip Sanatçısı Süreyya Alper tarafından, Mimsanat Akademisi’nde “Tezhip” eğitimi almaya devam ediyor.
ÖZGEÇMİŞİ
1975, İzmir
Tezhip - Minyatür öğrencisi
NEDEN SU ?
Su hayat, yaşam, enerji, huzur, mutluluktur. HUZUR. Aliye Kükrer
Minyatür'e girdi
1986 Beyoğlu - İstanbul
NEDEN SU ?
Arınmak. Berrak Kanat
ÇALIŞMALARI
I Falkland Adaları - Kış "Atlas Okyanusu"
II Bahamalar - İlkbahar "Atlas Okyanusu"
III Seyşel Adaları - Yaz "Hint Okyanusu"
IV Marshall Adaları - Sonbahar " Büyük Okyanus"
Sulatında Antoloji. Soyut bir nakış dili kullanarak Mevsimleri işledik. Yola çıkışım, tasarımlar, renkler hocamız minyatür sanatçısı Nilgün Gencer tarafından yapılmıştır. Bu projede sanatçımız ile birlikte çalışabilmiş olmaktan mutluluk duyuyorum.
ÖZGEÇMİŞİ
1986 tarihinde Beyoğlu/İstanbul’da doğdu. İlk, Orta, Lise Öğrenimini FMV
Ayazağa Işık Lisesinde tamamladı. 2004 yılında İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası
İlişkiler Bölümüne girmeye hak kazandı. Resim çalışmalarına çocukluğundan itibaren
başlayan sanatçı, 2009-2010 yılları arasında Mehmet Güleryüz atölyesinde, 2010-2011 yılları
arasında Yusuf Taktak atölyesinde daha kapsamlı bir şekilde devam etti. Ressam gördüğünü bire bir çizmemeli, ona kendinden yorum katmalı görüşünü savunan sanatçı, Türk süsleme ve minyatür sanatının ustalarından Nilgün Gencer’den minyatür dersleri almakta ve proje hazırlamaktadır. Renk,desen, çizgi ve konunun stilize edilerek, hikaye tadında eserlerini hayata geçiren sanatçı, Ressamlar Derneği yönetim kurulu üyesidir. Eserleriyle yurtiçi/yurtdışı birçok karma sergiye katılan sanatçı, 2012 yılında ilk kişisel sergisini açmıştır. Kişisel ve karma sergilere devam eden sanatçı aynı zamanda Ressamlar Derneği Sanat Evi’nde kişisel ve karma sergi organizasyonu yapmaktadır.
I Selçuklu'nun Yolculuğu - Kızıldeniz
II Minyatürde Efes - Ege Denizi
III İstanbul'da Bizans ve Osmanlı Haliç
IV Boğaz'da Sualtı İstanbul - Bosphorus
6üstüsu Derinlikler Minyatür proje çalışmasında yeralan
Eserlerimde esin kaynağım Türk kültür tarihi ve mirası .
Sanat diliyle konuyu ele alıp tasarlarken Temel amaç şuydu:
Anadolu topraklarında yaşamış belli başlı kültürler ve
sembolleri Selçuklu Efes Bizans ve Osmanlı kültürleri
konularını derinliklerde suyun altında farklı bir bakış açısıyla
ele alarak Tarihe ve Tarihi Kültür mirasımıza ışık tutmak.
İstanbul pek çok uygarlıklara evsahipliği yapmış önemli bir
başkent olarak siyasi, kültürel, dini sosyal farklılıkların
sentezlendiği bir coğrafyada boğazlar ve köprüler
yoluyla iki kıtayı (Asya-Avrupa) birleştiren önemli bir
jeopolitik öneme sahiptir. Eserde suyun hikâyesiyle bu önem
birleştirilerek bu öneme dikkat çekilmek hedeflendi.
Tüm çalışmalarımda bana çok büyük desteğinden dolayı
Sevgili hocam değerli Sanatçı Nilgün GENCER'e ,
MİMSanat Akademisine ve sevgili arkadaşlarıma
teşekkürü bir borç bilirim.
ÇALIŞMALARI
I İncili kız
II İlahi Name
III 4 Element
IV Yol Hikayem
Mimsanat Akademisine çok değerli büyüğüm sayın
Mimar Sinan Durmuşlar’ın, Mimar Fatma Kesgün
Hanımefendiye tavsiyesiyle geldim.
Mimsanat Akademisinde minyatür sanatçısı Nilgün Gencer
hocamla tanışmamla beraber minyatür ve yol hikâyem başladı.
Bu proje gerçekleştiğinde yaşam hikâyemle örtüştüğünü ve
bunu anlatırken kelimeler yetersiz kaldığını hissediyorum.
Benim yaşamımda bütün güzelliklere, mutluluklara vesile
olan, yönlendiren çok değerli büyüğüme, hocama, bize
her zaman güleryüzlü kapılarını açan Mimsanat Akademisine
Fatma Kesgün ve arkadaşlarıma gönülden çok çok
teşekkür ediyorum.
ÇALIŞMALARI
ÖZGEÇMİŞİ
Minyatür'e girdi
1971 İstanbul
NEDEN SU ?
Hayat cansu. Arzu Büyüközer
I Sudaki Hayat Mercanlar
II Hava ve Suyun Buluşması
III Farkındalık
IV Deniz ve Gece
V Girdap
ÇALIŞMALARI
1971 İstanbul doğumlu. Sanat ile ilgisi 1996 Beşiktaş Halk Eğitim merkezinde başladı. İpek boyama, ahşap boyama, rölyef, seramik, pmc mitsubishi 925 ayar gümüş takı tasarımı yaparak bu branşlarda deneyim kazandı. Ebruistan'da bedenini ve ruhunu dinginleştirmeyi öğrenmek üzere Hikmet Barutçugilden 2 sene ders aldı. 2012 sesinde İstanbul Üni. Sem Klasik Türk Bezeme Sanatları atölyesinde 2 sene tezhip eğitimlerine katıldı. 2015 senesinde Mimsanat Akademisi'nde Minyatür sanatçısı Nilgün GENCER'den Minyatür eğitimi almaya başladı. Halen Mimsanat Akademisinde Minyatür eğitimine devam etmektedir.
ÇALIŞMALARI
I Türk Mitinde yaratılış
II Mu
III Nilgün
IV Denizatı
Olmadığı sanılanın, doğa üstü hikayelerin, gerçek olamayacak kadar tuhaf, masalsı yaratıkların, haritalarda görünmeyen toprakların incecik bir fırçanın ucunda gördüğüm bir serüven... dört tarafı suyla kaplı bir coğrafyanın bir su kenarında, inceden damlalar alnımıza düşerken enginliğine davet edildiğim bir 'derya' ...
- 'suyu çalışıyoruz'
- ben masalları seviyorum
- 'suda herşey var..'
- masallar da var di mi?
- 'masallar da var.. mitoloji var.. bilinmeyen var.. merak edilen var'
- bana minyatür öğretir misiniz?
- 'senin en fantastik masalları çizeceğinden şüphem yok'
Minyatürün büyülü kapıları var. Benim anahtarım Nilgün Gencer..
Bildiğimiz, duyduğumuz, okuduğumuz bir sürü masal var, efsane var.. suyun bizi buluşturduğu bir noktada 'su' ile girdik masallara.. suda renkleri gördük, masallarda kendimizi bulduk, hayatı gördük.. suda nefes aldık.
NEDEN SU ?
Çünkü su Hayattır.
İç mimar - Minyatür
1976 Ankara
Eserde kültür miraslarımızı, hazinelerimizi geçmişten günümüze İstanbul’a bakarak yeniden görüyoruz. İstanbul’un 8500 yıllık tarihinin anlatıldığı; tarihi yarım adanın Osmanlı döneminde ki haliyle yansıtıldığı eser, minyatürün teknik olarak zamansız kullanımı sayesinde neolitik çağdan günümüze kadar İstanbul’u bu eserde görmemizi sağlıyor.
I Çağlar Boyu İstanbul
ÖZGEÇMİŞİ
1976 Ankara doğumlu. İlkokuldan itibaren İstanbulda eğitim gördü. 2000 yılında Yeditepe Ün. GSF iç mimarlık bölümünden mezun oldu.. Çeşitli mimarlık şirketlerinde ve tasarım ofislerinde proje ve uygulama yaptı.
Evli, iki çocuk annesi. Antika, resim ve gravür koleksiyonu yapar. Minyatür alanında çalışmalar yapmak ve ilerlemek için Mimsanat Akademisine devam ediyor. VE EDECEK :)








