15. ve 18. yüzyıllar arasında Osmanlı topraklarında altın devrini yaşayarak sonrasında unutulmaya yüz tutmuş olan katı’ sanatı; modernize edilerek günümüze uyarlanan örnekleri ile gelecek nesillere aktarılıyor. Dürdane Ünver öncülüğünde hazırlanarak 22 Eylül - 15 Ekim 2012 tarihleri arasında Mim Sanat Akademisi’nde sanatseverlerin izlenimine sunulacak olan 15 tasarımcının ürünleri, bizleri geçmişten günümüze uzanan bir yolculuğu yaşattı.
Cumhuriyet Dönemi’nde Ord. Prof. Dr. Süheyl Ünver’in kişisel çabalarıyla gün ışığına çıkarılan katı’ (kağıt oyma) sanatının geniş kitlelere tanıtılarak gelecek nesillere aktarılması adına 2004 yılından bu yana çalışmalarını sürdüren ve 2006 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’na katı’ sanatını geleneksel sanatlarımızın bir parçası olarak resmi anlamda kabul ettiren Dürdane Ünver; genç katı’ sanatçıları ile birlikte yer alacağı son dönem sergisinde sanatseverler ile bir araya geldi.
Türkiye’de bir ilke imza atarak 2 senelik bir araştırma sürecine dayanan ve 14. yüzyıldan itibaren yapılmış olan yazma eser ciltlerine ışık tutan sergide 50’ye yakın çağdaş eser sanatseverlerin beğenisine sunuluyor. Mim Sanat Akademisi’nin sponsorluğunda ve ev sahipliğinde organize edilerek günümüze uzanan bu değerli hazineleri sanatseverler ile buluşturan etkinlik MİM Sanat Galerisinde gerçekleşti.
AŞK-I TÜRKİYE
Eylül 21 & Şubat
2014
Minyatür Sergisi
KAĞIDIN YENİDEN DOĞUŞU
Eylül 22 & Ekim 15
2013
Katı' Sergisi

Dürdane ÜNVER

Katı' örnekleri

İsmail ACAR

Dürdane ÜNVER




Türkiye konulu minyatürlerinde, kaybolan değerlerimizi, kentlerin karakteristik mimari dokusunu,
Tarih’i buluntularını ve doğal güzelliklerini belge niteliği taşıyan minyatür sanatının inceliklerinden
yararlanarak resmetmiş, gelenekten uzaklaşmadan çağdaş yorumlarla bu sergiyi hazırlamıştır.
Bu çalışmayı kültürel kimliğimiz ve çevre adına kaçınılmaz
bir görev sayarak, gelecek kuşaklara bizlerden daha çok sahibi oldukları doğal ve
kültürel mirasın önemini vurgulamak istemiştir.
Sevgi ve barış dolu bir Türkiye dileyerek
Sanatseverlerie Türkiyeyi Minyatürden göstermiştir.
Nilgün GENCER’İN, kentlerin Lirik yönünü öne çıkararak soyutlamalar yaptığını eserlerinde görmekteyiz. Minyatürlerinde de sürrealist öğelere rastlayabilirsiniz. Gelenekten uzaklaşmadan çağdaş yorumlarıyla hazırladığı bu sergiyi kültürel kimliğimiz ve çevre adına kaçınılmaz bir görev saymıştır. Gelecek kuşaklara bizlerden daha çok sahibi oldukları doğal ve kültürel mirasın önemini vurgulamak istemiştir. Türkiye’nin bir sanatçı için eşsiz kaynaklarla dolu bir Ülke olduğunu vurgulayan GENCER sanatseverlerle bir araya geldi.
Türkiye’de bir ilke imza atarak 43 yıllık Sanat hayatında Türkiye’yi Minyatüre taşıma projesini hayata geçirmiş olan Sayın Nilgün GENCER; illerimizin coğrafi ve kültürel özelliklerini minyatürün teknik zorluklarına karşı, zaman kavramının olmayışıyla sonsuz
hareket serbestliği sağlaması sanatçıya 48 Eseri eşsiz bir şekilde hayata geçirmesine olanak sağlamıştır. 12. Kişisel sergisi 21 Eylül & 28 Şubat 2014 tarihinde Mim Sanat Galerisinde Sanatseverlerle buluştu.